Bilimsel adına (Prunus Armeniaca Latince. veya Armeniaca Vulgaris Lam.).Yayılma
alanı Orta Asya’dan Batı Çin’e kadar uzanan bir yayılma alana sahiptir.Bugün
Malatya ve Ermenistan dışında,Çin’in kuzey ve kuzey-doğu dağlık alanları,
Sinkiang bölgesindeki Tiyan-Şan ve Altay
Dağları ile Orta Asya ve Mançurya’yı içine alan çok geniş bir bölgenin
kayısının anavatanı olduğu bilinmektedir. Çin, Orta Asya ve Yakın Doğu olmak üzere
kayısının üç gen merkezi bulunmaktadır. Kayısı, anavatanı olan Çin'de Milattan
üç bin sene öncesinden beri bilinmekteydi.
Büyük İskender’in
Asya Seferleri sırasında (M.Ö. 330-323) İran ve Transkafkaslar üzerinden kayısı
önce Anadolu’ya getirilmiştir. Yukarıdaki tarihi bilgiler kayısının Anadolu'da
yaklaşık iki bin yıldan fazla bir geçmişinin olduğunu göstermektedir.
Anadolu'dan Batıya
yayılışı M.Ö. I. yüzyılda olan kayısı, Romalıların Anadolu’yu istilası
sırasında ermeni tüccarları tarafından önce İtalya’ya, sonra Yunanistan’a
götürülmüş.Bu ülkelerde Altın Elma" da denilen kayısının tarımına önem
verilmiştir. Kayısının İtalya ve Yunanistan’dan diğer Avrupa ülkelerine
geçişi çok eskiye dayanmamaktadır. Kayısı 13. yüzyılda İngiltere’ye, 17.
yüzyılda ise Fransa ve Amerika’ya götürülmüştür.
Malatya'da
Kayısının Tarihçesi
Yukarıdaki Harita Türkiye'de şehir bazında yıllık ortalama kayısı üretimi fiyatını göstermektedir.
Adını Hititliler döneminde "Meyve Bahçesi"
anlamına gelen "Melitue, Maldiya, Melita" kelimelerinden alan
Malatya;da kayısının yanı sıra diğer birçok meyve türünün ekonomik anlamda
yetiştiriciliği yapılmaktadır. Elma, armut, kiraz, şeftali, erik, ceviz ve dut
Malatya çiftçisinin geçim kaynağı olan meyve türleridir. Fakat halk arasında
"Mişmiş"de denilen kayısının Malatya’da ayrı bir önemi vardır.
Malatya;da kayısının bilinen yazılı tarihi 1655’dir. Bu
yılın ilkbahar aylarında Malatya’ya gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi 53 bin
kişinin yaşadığı şehirde, 7.800 meyve bahçesi ve 7 kayısı çeşidinden
bahsetmektedir. Evliya Çelebi Malatya;nın "kırmızı, sarı, beyaz, sulu,
etli" adlarında kayısılarının olduğunu, bunları selelerle bahçeden eve
getirirken sularını akıtmamak için insanın koşmaktan başka çaresinin olmadığını
yazar. Daha da önemlisi sayısını ve hesabını hiç kimsenin bilemeyeceği kadar
çok olan zerdalisinden yığınlarla pestiller yapılıp bunların katar katar
yüklerle ülke ülke taşındığını vurgular.
Diğer taraftan 1617-1693
yılları arasında yaşamış olan Malatyalı Niyazi Mısri şiirlerinde meyve ağaçları
ile donanmış Asbuzu;nun "Cennete benzeyen çok güzel bir doğa parçası"
olduğundan bahseder.
Malatya'da ekonomi ve sosyal
yaşam kayısı ve üretimene dayanmaktadır. Malatya bugün dünyada üretilen yaş
kayısıda 1. sıradadır. Dünyadaki kuru kayısının %90'nını Malatya teşkil eder.
Üretilen kayısının %95'i başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurtdışana ihraç
edilmektedir.
Malatya İli Kayısı Çeşitleri
Hacıhaliloğlu
Malatya’daki kayısı ağacı
varlığının yaklaşık % 73’nü oluşturur. Tahmini olarak 1900’lü yılların başında
Malatya’nın 12 km kuzey- doğusundaki H.Haliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon
sonucu bulunmuştur.
Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok kuvvetli
ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Beyaz
renkli çiçeklere sahiptir. Verimi orta, dona, kurağa ve hastalıklara (monilya
ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme
eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ
oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer.
Meyveleri orta irilikte,
25-35 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk (L65.59 a+9.54
b+41.4) ve et rengi sarı, kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir (Şekil 1).
Meyve kabuğu incedir. Meyvelerin yola dayanımı iyidir. Meyve eti sert
dokuludur. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4.5-4.8, Suda çözünür kuru
madde miktarı (SÇKM) % 24-28 ve toplam asitlik % 0.20-0.40’dır. Çekirdek şekli oval, 1.7-2.2 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayının
ikinci haftasında olgunlaşır. Soğuklama gereksinimi 850-1000 saattir.
Meyveleri ağaç üzerinde
kademeli olgunlaşır. Önce ağacın üst, sonra orta, en son ise alt dallardaki
meyveler olgunlaşır. İyi güneş almayan ağaçlarda bu kademeli olgunlaşma çok
daha barizdir. Hasat bu olgunlaşmaya paralel olarak 2 veya 3 defada
yapılmalıdır. Aksi taktirde kurutma randımanı düşer.
Olgunlaşan meyvede meyve eti
uçtan itibaren yumuşar ve sulanır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı orta
düzeydedir. Yaş meyveleri yüksek şeker içeriğinden dolayı fazla miktarda
özellikle aç karnına yendiğinde bağırsakları bozar, ishal yapar. Doğal bir
müshil ilacı özelliğine sahiptir. İshal birkaç tane bademi yenilerek önlenir.
Hasanbey
1930 Yılında
Malatya’nın eski Belediye Başkanlarından Hasan Derinkök’ün bahçesinde bulunan
Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Çeşidin SÇKM miktarı yüksek
olması nedeniyle önceleri kurutularak değerlendirilmiş fakat daha sonra çeşidin
turfanda, iri meyveli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle son yıllarda
sofralık tüketimi bir hayli artmıştır. Ayrıca meyvenin heterojen olgunlaşması
ve kükürt odasında diğer çeşitlere göre kükürt dioksidi daha geç absorbe etmesi
gibi kurutma için olumsuz özelliklerinden dolayı kurutmalık olarak
değerlendirme şekli günümüzde azalmıştır.
Ağaç şekli yayvan olup
kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve
kalp şeklinde, iri, 40-55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır.
Meyve kabuk (L63.43 a+9.02 b+40.9) ve et rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 18-22,
pH 4.9-5.1 ve toplam asitlik % 0.10-0.20’dir. Çekirdek uzun-oval, 2.0-2.8 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Haziran sonu
Temmuz başında olgunlaşır. Diğer çeşitlere göre erkencidir. Meyvesinin iri,
gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezilerine
gönderilmeye uygun bir çeşit olup pazarda yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır.
Meyve heterojen olgunlaşır. Meyvenin bir yanağı
olgunlaşıp yumuşadığı halde diğer yanağı ham ve serttir. Kükürtlenerek
kurutulacak meyvelerin tam olgunlaşması beklenmeden hasat edilip kükürt
odalarında diğer çeşitlere göre daha uzun süre bekletilmesi gerekir. Aksi
durumda çeşit daha az kükürt absorbe edeceğinden kurutma sonrası meyve rengi
kırmızı veya açık turuncu renkte olur. Çeşidin soğuklama gereksinimi 950-1600
saattir. Olgunlaşan meyvelerin dalla bağlantısı zayıfladığından hafif bir
rüzgarda bile fazla döküm yapar. Meyveleri çil hastalığına dayanıklıdır. Bazen
meyve koparıldığında sap çukuru parçalanmaktadır.
Kabaaşı
Malatya’da 1970’li yıllarda
yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş kurutmalık bir kayısı
çeşididir. Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye
başlanmış, Malatya'da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra
ikinci sıraya yerleşmiştir.
Ağaçları orta büyüklükte, dik
ve kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve orta irilikte,
30-35 g ağırlığında, meyve oval şekilli, meyve kabuk (L66.71 a+12.70 b+43.08)
ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 3.8-4.6 ve toplam asitlik % 0.30-0.45,
SÇKM miktarı % 24-26’dır. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek şekli oval,
1.9-2.4 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz
ayı ortasında olgunlaşır.
Ağaçları çiçek monilyasına
hassas olup, çil hastalığına ve dona dayanımı Hacihaliloğlu çeşidine göre daha
iyidir. Genç fidan döneminde kuvvetli sürgün verir ve dalları gevrektir.
Malatya Zirai Araştırma
İstasyonu tarafından yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu merkeze bağlı
Tecde köyünde Tosunoğlu ailesinin bahçesinde bulunmuştur. Tosunoğlu ve
Soğanoğlu gibi sinonimleri bulunmaktadır.
Ağaçları iri, dik-yayvan
şekilli olup orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-38 g ağırlığında, yuvarlak
şekilli, meyve kabuk (L59.64 a+12.12 b+35.85) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı,
pH 4.5-4.7, SÇKM miktarı % 23-26 ve toplam asitlik % 0.28-0.35’dir. Meyve eti
sert dokuludur. Çekirdek yuvarlak şekilli, 1.8-2.2 g ağırlığında ve tatlı olup
meyve etine yarı yapışıktır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır
Meyveleri parlak ve
gösterişli olduğundan son zamanlarda sofralık olarak tüketimi artmıştır. Hasat
zamanı meyvenin dalla bağlantısı zayıf olduğundan fazla miktarda döküm yapar.
Meyveleri olgun hasat edildiğinde kükürt gazını absorbe etmesi zayıflar ve
çekirdeği çıkarılırken meyve eti parçalanır. Bu yüzden kurutulacak meyveler
aşırı olgunlaşmadan hasat edilmelidir.
Çataloğlu
Malatya’nın kurutmalık kayısı
çeşididir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru
sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Ağaç gövdesi gri, dalları açık kahve
rengindedir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve
kabuk (L65.80 a+9.10 b+36.9) ve et rengi sarıdır Meyvenin güneş gören kısmında
kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu ve meyve
simetrik iki parçadan oluşur. SÇKM miktarı % 24-28, pH 4.5-4.9 ve toplam
asitlik % 0.10-0.25 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 1.7-2.1 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Hasanbey kayısı çeşidinden
sonra çiçek açar, Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftası olgunlaşır.
Çataloğlu çeşidi Hacıhaliloğlu çeşidine çok benzer, çoğu kere birbirleriyle
karıştırılır. Gerçekten de renk, şekil ve görünüş bakımından birbirlerini
andırlar. En önemli farkları Çataloğlu meyvesinde daha az tüy bulunur, bu
yüzden meyve daha parlaktır.
Çöloğlu
Malatya’nın sofralık ve
kurutmalık kayısı çeşididir. Çöloğlu hoş kokulu ve güzel aromaya sahip olup
ağızda güzel tat bırakır. Orta büyüklükteki ağaçların dalları yayvan ve açık
olup kuvvetli gelişir. Ağaçları kurağa dayanıklı fakat çil ve monilya
hastalıklarına karşı hassastır. Ağaç verimliliği orta düzeydedir.
Meyve yuvarlak şekilli, 25-35 g ağırlığında, karın
çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L66.9 a+14.81
b+37.9) ve et rengi sarıdır. Meyve çok tatlı ve yumuşak dokuludur. pH 4.7-5.1
ve SÇKM miktarı % 22-25 arasında değişir. Çekirdek şekli yuvarlak, 1.9-2.3 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir (Şekil 6). Malatya
şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşma zamanı
meyveleri uç kısmından yumuşamaya başlar. Meyve hasat süresi kısa olup
zamanında hasat edilmezse fazla döküm yapar. Uzak mesafelere taşınmaya
tahammülü yoktur. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel yapımına ve
kabuk şeklinde kurutmaya uygundur.
Şalak
(Aprikoz)
Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir.
Bu çeşidin orijini tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani
denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir.
Ağaçları çok verimlidir.
Meyve şekli eliptiktir. Meyve
oldukça iri olup ortalama meyve ağırlığı 50-65 g arasında değişir. Meyve kabuk
(L64.78 a+10.13 b+39.63) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu
orta sertliktedir. Meyve belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun
şekilli, tatlı, 2.1-2.6 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM
miktarı % 17-20, pH 4.4-4.8 ve toplam asitlik % 0.30-0.50’dir. Erkenci bir
çeşit olup meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının son haftasında
olgunlaşmaya başlar.
Şekerpare
Ülkemizin birçok yerinde
değişik kayısı çeşitlerine Şekerpare ismi verilmekle birlikte Iğdır Şekerparesi
en tanınmış olanıdır. Iğdır ve çevresinde sofralık ve kurutmalık olarak
yetiştirilmektedir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek
verimlidir.
Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk
(L62.44 a+13.89 b+34.39) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta
sertlikte olup meyveler belirgin bir şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve
kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli çekirdekleri tatlı olup 1.8-2.3 g
ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 20-25, pH 4.1-5.2
ve toplam asitlik % 0.20-0.30’dur. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının
birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Soğuklama gereksinimi 950-1000 saattir.
Mahmudun
Eriği
Erzincan’ın sofralık ve kurutmalık
kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği
orta düzeydedir. Meyve oval şekilli, 35-50 g ağırlığında, meyve karın çizgisi
belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L67.55 a+11.76 b+46.90) ve et rengi sarı
olup meyve kuvvetli yanak oluşturur. SÇKM miktarı % 24-26, pH 4.8-5.2 ve toplam
asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 2.3-2.7 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında
Temmuzun ikinci haftasında olgunlaşır.
Adilcevaz
Bitlis’in sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir.
Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Meyve şekli oval, 40-50 g
ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve
kabuk (L68.12 a+9.91 b+44.70) ve et rengi sarıdır. Meyve kırmızı yanak
oluşturur. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 26-28, pH 4.8-5.1 ve
toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı,
2.1-2.5 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında
Temmuz ayının ikinci yarısında olgunlaşır.
Turfanda Eskimalatya
Malatya’nın çok erkenci
sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç
verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-45 g ağırlığında, meyve karın
çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L64.79 a+11.62
b+41.13) ve et rengi sarıdır. Meyve az tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı
% 13-15, pH 3.3-3.7 ve toplam asitlik 1.2-1.4 arasında değişir. Çekirdek
yuvarlak, 2.5-3.0 g ağırlığında, acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya
şartlarında Haziran ayının ikinci yarısında olgunlaşmaya başlar.
Hacıkız
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir.
Ağaçları dik, dalları yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir.
Meyve şekli oval, 30-40 g ağırlığında, kokulu ve gösterişlidir. Olgunlaştığında
meyvenin zaman geçirilmeden hasat edilmesi gerekir. Aksi taktirde meyveler
toplanmaya zaman bırakmadan kendiliğinden dökülür. Meyve karın çizgisi belirgin
ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L69.54 a+10.61 b+39.12) ve et
rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 18-21, pH 4.5-4.7
ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval, 2.0-2.5 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Meyveleri kükürtleme
sırasında kükürt gazını kolay absorbe eder. Kabuk şeklinde kurutmaya uygundur.
Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.
İsmailağa
Malatya’nın sofralık ve
kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik olup kuvvetli büyür. Kurak ve kötü
beslenme şartlarında peryodisite gösterir. Meyve şekli oblong, 40-50 g
ağırlığında ve gösterişli meyvelere sahiptir. Meyve karın çizgisi belirgin ve
simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L55.90 a+15.24 b+40.21) ve et rengi
sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 21-24, pH 4.4-4.6 ve
toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek uzun, 2.3-2.8 g
ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Malatya şartlarında Temmuz
ayının ikinci haftası olgunlaşır. Meyveleri kükürt gazını zor absorbe ettiğinden
kükürt odalarında daha uzun süre bekletilmesi gerekir.
Kuru Kabuk
Malatya’nın sofralık ve
kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya ve çevresinde “gavur aşısı” da
denmektedir. Meyveleri iri gösterişli ve kokuludur. Ağaçları verimli fakat
monilya ve çil hastalığına hassastır. Çekirdeği çok iri olduğundan daha çok
kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Yola dayanımı iyi olmadığından mahalinde
tüketilir. Meyve oval şekilli ve 35-40 g ağırlığındadır. Meyve karın çizgisi
belirgin ve asimetriktir. Meyve et (L56.40 a+11.45 b+39.12) ve kabuk rengi
sarıdır. SÇKM miktarı % 14-17, pH 3.4-3.8 ve toplam asitlik % 1.1-1.4 arasında
değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı ve 2.3-2.8 g ağırlığındadır. Malatya
şartlarında Haziran sonunda olgunlaşır.
Bu kayısı çeşitlerinin
dışında da maalesef ortadan kaybolmuş kayısı çeşitleri de mevcuttur.Bu kayısı çeşitleri:
Ø
Osman
onbaşı,
Ø
Kokulu,
Ø
İmamoğlu,
Ø
Darende,
Ø
Sarılök,
Tabi kayısı dünyada sadece
Malatya ve çevresinde yetişmiyor.Bunun dışında yetişen kayısılar:
Ø
Dünyada yaklaşık
1750 kayısı çeşit ve tipinin bulunduğunu, bunların 1230’nun bazı özelliklerinin
“Avrupa Kayısı Katalogu”nda 1989 yılında yayınlandığını,
a.
Çekoslovakya’da
“Jousyska”;
b.
Bulgaristan’da
“Persiana”, “Ambrozia Ranna”, “Bijla Kasna”, “Edra Ranna”, “Chehia I”;
c.
İtalya’da “Hafzi Hatif
7/53”, “Hamurı Bakkır”, “Hatif 721”, “Hatif Hatif”, “Kalısarıfı”, “Muhittin
Bey”;
d.
Macaristan’da
“Cegledi Mamut”, “Szegedi Mamut” kayısı çeşitlerinin yıllar öncesinde
Anadolu’dan götürüldüğünü, bilinmektedir.
Kayısı Hakkında Bilinmeyenler
Ø
2001
yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından Malatya Kayısısı’nın coğrafik işaret
olarak tescil edildiğini ve Türkiye’nin başka illerinde üretilen yaş ve kuru
kayısıların Malatya Kayısısı adı altında satmanın artık suç olduğunu,
Ø
Kayısı
meyvelerinin en ideal lezzet ve aromaya ağaç üzerinde tam olgunluk safhasında
ulaştığını, fakat bu safhada hasat edilen meyvelerin kalitesini kısa sürede
kaybettiğini,
Ø
Kuru
kayısının vitamin ve mineral madde bakımından baldan daha besleyici olduğunu,
Ø
M.S.
200’lü yıllarda bir yemek kitabı yazan Romalı Apicius kitabında kuru kayısı,
şarap, sirke ve baldan yapılan bir kayısı mezesinin ve kayısı, badem, şarap,
zeytin yağı ve baldan yapılan bir tavuk yemeğinin tariflerini verdiğini,
Ø
Malatya'da yaklaşık 20
milyon, dünya da ise yaklaşık 70.000.000 adet kayısı ağacı
bulunduğunu,
Ø
Dünyanın
en kaliteli zurna ve düdük gibi üflemeli müzik aletlerinin Ermeni Ustalar
tarafından kayısı ağacından yapıldığını,
Ø
Kayısıyı
Yeni Dünyaya götüren İspanyolların önce kayısıyı Meksika’da yetiştirmek
istediklerini başarılı sonuç alamayınca Kaliforniya’ya götürdüklerini, gibi
olaylar ve durumlar kayısı hakkında pek bilinmeyen olay ve olgulardır.
1 adet kayısıda;
- 13,6 Kalori,
- 0,4 gram Protein,
- 0,11 gram Yağ,
- 0,68 g Fiber,
- 5,39 mg Fosfor,
- 0,23 g Asit,
- 1,14 mg Demir,
- 3,97 mg Kalsiyum,
- 3,15 g Karbonhidrat,
- 740,5 IU A Vitamini,
- 2,84 mg C Vitamini,
- 0,01 mg Tiamin,
- 0,17 mg Riboflavin,
- % 86,4 Su,
- 0,01 g Doymamış Yağ,
- 0 mg Kolestrol,
- 83,92 mg Potasyum,
- 029 mg Sodyum,
Kayısının Yararları
Ø Kuru ve yaş olarak
tüketilen kayısının, kompostosu ve reçeli de yapılmaktadır.
Ø Çekirdeğinden yağ
elde etmek için yararlanılır.
Ø Kayısı iştah açar.
Ø Demir bakımından zengindir ve
kansızlığın tedavisinde kullanılır.
Ø Vücuttaki ve kandaki toksinleri atar.
Ø Cilt Kanseri ve akciğer kanseri başta
olmak üzere pek çok kanser türüne karşı koruyucudur.
Ø Vücuda enerji verir.
Ø Raşitizm gibi gelişme
bozukluğu rahatsızlıklarını engeller, gelişme çağındaki çocuklar için oldukça
yararlı bir besindir.
Ø Kompostosu idrarı
söktürür ve kabızlığı giderir.
Ø Cildi nemlendirir ve
besler.
Ø Kayısı içerdiği
zengin demir sayesinde anemi hastalığının ve aneminin neden olduğu diğer
hastalıkların tedavisinde destekleyici rol oynamaktadır.
Ø Kanda biriken zararlı
maddelerin atılımını sağlayarak kanın temizlenmesine yardımcı olur.
Ø Kayısı kansere
yakalanma riskini azaltır.
Ø Kayısı
kabızlık sorununu çözer.
Ø Kayısı kalp
sağlığını korur.
Ø Kayısı kilo
vermeyi kolaylaştırır.
Ø Kayısı göz
sağlığına faydalıdır.
Ø Kayısı astımı
hafifletir.
Ø Kayısı kemik
sağlığını korur.
Ø Kayısı ateşi
düşürür.
Ø Kayısının içerdiği A,
C ve E gibi vitaminler, fosfor, silisyum, kalsiyum, demir ve potasyum gibi
mineraller özellikle gebelik döneminde anne sağlığı için çok fayda sağlar.
Ø Kayısı elektrolit
dengesini korur.
Ø Kayısıyı cilt sağlığı
için faydalı kılan B, A ve, C vitaminleridir ve likopen açısından mükemmel bir
kaynaktır.
Ø Düzenli olarak bir bardak
kayısı suyu tüketimi cilt sağlığının korunmasına yardımcı olur.
Ø Kemik sağlığı için kayısı
suyu önemli besinler ve bileşenler içerir, özellikle çocukların gelişme
döneminde ve hamile kadınların tüketimine özen göstermelerini tavsiye edilir.
Kayısı tüketimi genel anlamda vücutta
herhangi bir zarara neden olmaz, yalnızca aşırı tüketime dayalı olarak şişme,
kasılma, ishal gibi sorunlara neden olabilir. Yalnız kayısı çekirdeği yanlış
tüketilmesi durumunda ciddi sorunlara neden olabilir.
·
Kayısı
çekirdeği ağız yoluyla veya enjeksiyon olarak almak güvenli görünmüyor. Kayısı
çekirdeği amigdalin olarak bilinen zehirli bir kimyasal içerir. Bu
kimyasal vücutta ölüm dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir
siyanüre dönüşmektedir.
Özel Önlemler & Uyarılar:
Hamilelik ve emzirme: Kayısı çekirdeği
hamile ve emzirme döneminde olan anne ve anne adayları için GÜVENSİZDİR.
Tüketilmesi önerilmez.
Farklı
Dilde Kayısı İsimleri
İngilizce: Apricot
Fransızca: Abricot
Almanca: Aprikose
Kürtçe: Mîşmîş
Avusturya: Marille
İtalyanca: Albicocca
Katalan: Albercoc
Portekizce: Alperces (damasco: yumuşak
meyve etli kayısı)
Bask: ArbeletchekoHollandaca: Abrikoos
Fince: Aprikoosi
Rusça: Abrikos
Lehçe: Morela
Sırpça- Hırvatça: Kajsija/marelica
Rumence: Caisa
Bulgarca: Kajsiya/Zarzala
İbranice ve Arapça: Mishmish
Farsça: Zardalu
Çince: Xing
Endonezya: Aberikos
Hintçe: Zard
alu, Chuari (khoomani: kurutulmuş kayısı)
Himachal Pradesh: Zardalu,
Sarha, Chulli
Keşmir: Gurdalu,
Cherkush
Kuaon: Chuaru,
Chola, Hushmaru
Laddakh: Chult (Pencap): Zerdalu
Sonuç
Tüm bu bilgiler
ışığında anlaşılıyor ki;
Ø Kayısı insan sağlığı açısından gerçekten değerli ve
önemli bir yer kaplıyor,
Ø Kayısı barındırdığı birçok vitamin ile insanlar açısından
çok önemli,
Ø Kayısı bir çok hastalığa faydalı bu hastalıklardan
özellikle kansere karşı öneyici bir rol oynaması kayısının insan için ne kadar
gerekli olduğunu belirtmiş oluyor,
Ø Kayısının anavatanı Ermenistan-Batı Çin-Malatya
üçgeninin içinde bir yer olduğu bilinmektedir.
Ø Dünya üzerinde yaklaşık 70.000.000 adet kayısı ağacı
bulunmaktadır.
Ø Kayısı her şeyde olduğu gibi kararında
kullanılmadığı takdirde zararlı olabilecek bir besin.
Ø Bazı kayısı türlerinin artık bulunmadığı,
Ø Kayısı yetiştiriciliğinin meşakatli bir iş olduğu ve
kayısının her türden zararlıdan korumak için gerek zirai gerekse biyoteknolojik
gelişmelerden yararlanmalıdır.
Ø Kayısı çok geniş bir alana yayılmıştır.
Ø Dünyanın en sağlam üflemeli çalgılarını Ermeni
Ustalarının kayısıdan yapması kayısının ne kadar değerli olduğunun bir
ifadesidir.
Kaynaklar
Selçuk Dikici
Atatürk Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Tarımsal Biyoteknolojisi Bölümü
1.Sınıf Öğrencisi
Yorumlar
Yorum Gönder